Düğünler dört gün dört gece sürmektedir. Atalarımızın kırk gün kırk gecelik düğünlerine göre belki az ama günümüzdeki bir saatlik salon düğünleri düşünülürse önemli bir zamandır. Düğünler perşembe günü davul zurna eşliğinde cereğe(uzun direk) bayrak asma töreniyle başlar. "Yiğitbaşı"(düğün sorumlusu),"kahveci" düğünün olmazsa olmazlarındandır.Bir kişi köylüye "ohuyuntu" dağıtır.(Köylüye düğünü duyurmak ve düğüne davet etmek amacıyla evleri tek tek gezerek düğün evine yakınlığına göre leblebi, şeker, bardak, terlik, ayakkabı gibi hediyeler dağıtır.Buna ohuyuntu dağıtma denir.) Yavaş yavaş gençler toplanır, halaylar başlar.Kızlar "kız evi"nde, erkekler "erkek evi"nde eğlenir.Akşam akraba ve komşular "danışık ekmeği" denilen yemeğe çağrılır. Burada dışarıdan gelecek "düğüncü"leri kimlerin misafir edeceği belirlenir.( Eskiden düğüne gelen misafirler yatıya kalırmış.Günümüzde yakın akraba dışındakiler günübirlik geldiklerinden bu adet fazla uygulanmaz.) 
         Perşembe cuma günlerinden sonra asıl yoğunluk cumartesi günü yaşanmaktadır. Gece sabaha kadar kazanlarla düğün yemekleri hazırlanır.( Et yahni, kuru fasülye, pilav, yarmalı çorba, un helvası başlıca düğün yemekleridir.) Sabahtan itibaren dışardan gelen düğüncüler ağırlanmaya başlar.Öğleden sonra erkek evinden yaşlılar kız evine "cehiz dualama"ya gider. İkindi üzeri "damat tıraşı" yapılarak damat oyunlar eşliğinde hamama götürülür.Dönüşte gençler "mendil kaçırma" yarışı yaparak damattan bahşiş alır.Eve dönüldüğünde evin büyüğü damada tarla, büyük baş, küçükbaş hayvan vb.hediyeler bağışlar.(Geçmişte bir ağanın bir keçiyi yedi ayrı damada bağışladığı rivayet edilmektedir.)   Daha sonra kızlar da gelini hamama götürür.
         Cumartesi akşamı köylüler düğün yemeği ve "damat otutturması" adlı hediye verme(genellikle para verilir) töreni için toplanır. Törenden sonra geç vakitlere kadar halaylar çekilip oyunlar oynanır. (Bizim çocukluğumuzda "davulcu odası" kurularak akşamları buralarda orta oyunları oynanırdı. Şimdi sadece nişanlarda damadın arkadaşları akşam "kulak çekmek" için bir araya gelerek çeşitli orta oyunları oynarlar.) Pazar günü gelin alma töreni yapılır. Gelin eve geldiğinde de ev büyüğü tarafından çeşitli hediyeler bağışlanır. İçeri girerken başından para saçma, eşikten atlarken çanak çömlek kırma adetleri de vardır. 
         Düğünlerden sonra harmanda güreş müsabakaları düzenenir, yenenlere çeşitli hediyeler verilirdi. Günümüzde malesef bu ata geleneğimiz sürdürülmemektedir.

http://site.mynet.com/tokatkizik/kulturumuz.htm


Araştırma: Birol ETLİ